Sali, 2024-03-19, 1:09 PM | Hoşgeldiniz Ziyaretci | Kayit Ol | Giriş

Anasayfa
SITE MENÜ
GIRIŞ FORUM
KATEGORILER
Karachay Malkar [4] Dünyadaki karachay [1] Türkiye Karachay [1]
TRAFIK

Toplam çevrimiçi 1
Ziyaretci 1
Kullanici 0
PIYASALAR

  • BAŞHÜYÜK FORUM SİTESİ

    KARAÇHAY SITELERI


  • Anasayfa » 2009 » Haziran » 15 » KARAÇAY-MALKAR (BALKAR) TÜRKLERİ
    10:49 PM
    KARAÇAY-MALKAR (BALKAR) TÜRKLERİ


    <b>Karaçay-Balkar bir türk boyudur kandaşım. Stalin döneminde siyasi olarak Stalin:

    Doğu Avrupa Türkleri Bölümünde Kafkasya Türkleri başlığı altında gerçek ve doğrummer, İskit, Hun, Bulgar, Alan, Hazar, Kıpçak gibi proto-Türk ve eski Türk kavimleri ile çeşitli Kafkas halklarının etnik ve sosyo-kültürel bütünleşmesinden ortaya çıkmış bir Kafkasya halkıdır.

    Yaşadıkları bölge doğuda Çerek ırmağının kaynak havzasından batıda Laba ırmağının kaynak havzasına kadar uzanan ve Kafkas dağlarının en sarp ve yüksek bölümünü meydana getiren dağlık arazidir.

    Karaçaylılar ve Malkarlılar birbirinden farklı etnik kökene, dile, kültüre ve tarihe sahip iki ayrı halk değil, aynı dil, kültür ve tarihi paylaşan bir Türk boyudur. Karaçay ve Malkar adları bu boyun yaşadığı iki coğrafî bölgenin adlarıdır.

    Karaçay-Malkar Kafkasya'nın Orta Kafkaslar olarak bilinen merkezî kısmında yer almaktadır. Yalnızca Kafkasya'nın değil, Avrupa'nın da en yüksek dağları Karaçay-Malkar toprakları içindedir. Bunların başlıcaları Mingi Tav (Elbruz 5.642 mt), Dıh Tav (5.203 mt), Koştan Tav (5.145 mt), Uşba, Dombay Ölgen gibi zirvelerdir.

    2.200 metreye kadar çam, ladin ve köknar ormanlarıyla kaplı olan Karaçay-Malkar dağlarının daha yukarı kısımlarında otlak ve çayırlar yer alır. 3.000 metreden yukarı kısımlar buzullarla kaplıdır. Bazı vadilerde buzulların 2.000 metreye kadar indiği görülür. Kafkasların en büyük buzulları olan Alibek, Amanavuz, Uzunkol, Ullukam, Tonguzorun, Azav, Bızıngı, Dıhsuv buzulları bu bölgede yer alır.

    Kafkasya'nın en büyük ırmakları Mingi Tav (Elbruz) buzullarından doğmaktadır. Bunlardan Hurzuk, Ullu Kam ve Uçkulan ırmakları birleşerek Karaçay'ın Uçkulan köyü yakınlarında Koban (Kuban) adını almaktadır. Karaçay dağlarından doğan Duvut, Teberdi, Arhız, Morh, Zelençuk (İnçik), Laba, Urup ırmakları da Kuban ırmağını beslemektedir. Biyçesın yaylasından doğan Hudes, Calankol, Amankol, İndiş, Mara ırmakları da Kuban ırmağına sağ taraftan (doğu yönünden) karışırlar.

    Mingi Tav (Elbruz) buzullarından doğan Malka ve Bashan ırmakları, daha doğudan doğan Çegem, Holam-Bızıngı ve Çerek ırmakları ile beraber Terek ırmağına karışırlar. Karaçay'ın kuzeyindeki Biyçesın yaylasından doğan Kuma (Gum) ırmağı da Hazar denizine dökülür.

    Karaçay-Malkar bölgesinin kuzeyindeki düzlüklerde Adigey-Kabardey-Abaza bölgeleri yer alır. Güney kısımları baştan başa Kafkas sıradağları ile kaplıdır ve dağların arkasında Abhazya ve Gürcü-Svanetya bölgeleri ile komşudurlar. Tonguzorun, Mahar, Kluhor, Morh, Sançar adlı dağ geçitleri Karaçay-Malkar'ı Abhazya ve Gürcü-Svanetya bölgelerine bağlar. Doğularında ise Osetya yer almaktadır.

    Kendilerine Tavlu (Dağlı) adını veren Karaçay-Malkarlılar, ayrıca kendi aralarında kendilerini yaşadıkları vadilerin adlarına göre Karaçaylılar, Bashanlılar, Çegemliler, Holamlılar, Bızıngılılar ve Malkarlılar olarak çeşitli zümrelere ayrırlar. "Balkar" adı Bashan, Çegem, Holam, Bızıngı ve Malkar vadilerinde yaşayan dağlıları tek bir isim altında toplamak isteyen Sovyet yönetimi tarafından uydurulmuş sunî bir etnik isim ve millet adıdır. Karaçay-Malkarlılar ayrıca kendileri için "Alan" adını kullanır ve birbirlerine "Alan" diye hitap ederler.

    Karaçay-Malkarlılar günümüze gelene kadar Avrupa ve Rus kaynaklarında çok çeşitli adlarla anılmışlardır.

    1404 yılında Kafkasya'da bulunan başpiskopos Johannes de Galonifontibus Karaçaylılara "Kara Çerkesler" adını vermiştir. 1635 yılında A.Lamberti de Karaçaylılara "Kara Çerkes" adını vermiştir (Tavkul 1993:50). Tatarlar da Karaçaylılara "Kara Çerkes" adını verirlerdi.

    Karaçay-Malkarlılara kendi dillerinde "Dağlı" anlamına gelen "Kuşha" adını veren Kabardeyler onları yaşadıkları bölgelere göre "Karçaga Kuşha", "Çegem (Şecem) Kuşha" ve "Balkar Kuşha" olarak adlandırırlardı.

    19. yüzyıl sonlarında Rus literatüründe Karaçay-Malkarlılar için "Gorskiy Tatar" (Dağlı Tatar), "Gortsı (Dağlı) ve "Dağlı Kabardeyler" adları kullanılırdı.

    Kafkas halkları Karaçay-Malkarlılar için değişik etnik isimler kullanmaktadırlar. Adigeler Karaçaylılar için "Karaşey" ve "Kuşha", Abhazlar "Akaraç", Abazalar "Karça", Gürcü-Svanlar "Mukrçay", Osetler "Asi", Gürcü-Megreller "Alani" adlarını kullanırlar. Gürcüler de onlara "Karaçioli" derler. Malkarlılar için Gürcüler "Basiyani", Gürcü-Svanlar "Sabir", Abhazlar "Azuho", Osetler "Asson", Kabardeyler "Balkar" ve "Kuşha" adlarını kullanırlar.

    Karaçaylılar "Karaçay" adının efsanevi cedleri "Karça"nın adından geldiğine inanmaktadırlar. Halk arasında yaşayan efsaneye göre, Elbruz dağının doğusundaki Bashan vadisinde yaşamakta olan Karça, burada savaşmak zorunda kaldığı Kabardeylerin baskısı sonucunda, beraberindeki Adurhay, Budyan ve Navruz klanlarıyla birlikte Elbruz dağının batısında yer alan Kuban ırmağının kaynak havzasındaki bölgeye, yani günümüzdeki Karaçay topraklarına göç eder. Karça'nın kabilesine Tram, Hubiy, Özden ve Botaş soyları da katılmıştır. Bu arada, savaştıkları Kabardeylerle aralarında kan davasının sürmemesi için, Kabardey prenslerinin Kaytuk soyunun Tohçuk (Dohşuk) sülalesinden ve yine Kabardeylerin Tambiy sülalesinden iki delikanlı Kafkas geleneklerine uygun olarak Karça'nın kabilesine katılırlar. Bunların soyundan Karaçay'da iki büyük soy ortaya çıkar. Karça adı zamanla değişerek Karaçay şeklini alır.

    Karaçaylılar Elbruz dağının batı eteklerinde, Kuban ırmağının kaynak havzasında yer alan Hurzuk, Uçkulan, Kart Curt köyleri ile, daha batıdaki Duvut, Teberdi, Morh, Ishavat, Urup, Laba ırmaklarının yukarı kısımlarında yer alan köylerde yaşarlar. Mara, Cögetey, Zelençuk vadilerinde de Karaçay köyleri yer almaktadır.

    Malkarlılar Elbruz dağının doğu eteklerindeki Bashan vadisi ile daha doğuya doğru yer alan Çegem, Holam-Bızıngı ve Malkar (Çerek) vadilerinin yukarı kısımları ile Köndelen, Aksuv, Hasaniya, Kaşha Tav, Karasuv, Gerpegej köylerinde yaşamaktadırlar.

    Karaçaylılar hakkında Avrupa kaynaklarındaki ilk bilgiler 1404 yılında Kafkasya'da bulunan Johannes de Galonifontibus'un notlarıdır. Galonifontibus "Kara Çerkesler" adını verdiği Karaçaylılar hakkında şu bilgileri verir:

    "Çerkesya ya da Zikia adı verilen ülke, Karadeniz'in arkasındaki dağların eteklerinde uzanır. Burada iki değişik halk yaşar. Yüksek dağların üzerindeki vadilerde yaşayan halk "Kara Çerkesler"dir. Aşağılarda deniz kenarında yaşayanlar ise "Beyaz Çerkesler"dir. Kara Çerkesler'i hiç kimse ziyaret etmez. Onlar da tuz ihtiyaçlarını karşılamanın dışında dağlarını asla terketmezler. Kara Çerkesler'in kendilerine özgü bir dilleri vardır".

    1635–1653 yıllarında Kafkasya'da bulunan İtalyan misyoner A.Lamberti Karaçaylılar için şunları yazmaktadır:

    "Kafkas'ın kuzey eteklerinde Karaçaylılar (Karaçioli'ler) yada Kara Çerkesler adı verilen halk yaşar. Onlara bu ad yaşadıkları dağlarda gök daima bulutlu ve karanlık olduğundan verilmiştir. Dilleri Türk dilidir, fakat hızlı konuştuklarında anlamak zordur. Beni hayrete düşüren şey, bu kadar garip dilleri konuşan çeşitli milletlerin ortasında Karaçaylılar Türk dilinin saflığını nasıl korumuşlardır? Kafkaslar'ın kuzeyinde eskiden Hun Türkleri yaşamışlardır. Karaçaylılar da Hunlar'ın bir dalıdır. Şimdiye kadar eski dillerini korumuşlardır".

    1643 yılında Terek bölgesindeki Rus ordusu komutanı M.İ.Volinskiy yazdığı bir raporda "Malkar" köyleri ve Beştav (Pyatigorsk) yakınlarında yaşamakta olan "Karaçaylı Çerkesler" hakkında bilgi vermektedir.

    19. yüzyıl başlarında Kafkasya ve Gürcistan'ı gezen Avrupalı bilimadamı J.Klaproth Karaçaylılarla ilgili şu bilgileri vermektedir:

    "Adigeler (Çerkesler) bunlara Karçaga Kuşha derler. Tatarlar ise Kara Çerkes adını verirler. Onlar Kabardeyler'den önce Kabardey'e yerleşmişlerdi. Karaçay adını beyleri Karça'nın adından alırlar. Mingi Tav dedikleri Elbruz dağının kuzey eteklerinde yaşarlar. Karaçaylılar Kafkasya'nın en güzel milletlerindendirler. Beyaz tenleri, siyah gözleri, belirgin güzel hatları ve mükemmel bir vücut yapıları vardır. Göçebe Tatar ve Nogaylar'da görülen basık suratlar, çekik gözler onlarda görülmez. Moğol ırkları ile bir karışımları yoktur. Gürcülere benzerler.

    Karaçaylılar komşuları Çerkes (Adige) ve Abazaların aksine, hırsızlık ve dolandırıcılık nedir bilmezler. Cömert ve çalışkandırlar. Genel olarak Kafkasya'daki en uygar toplum oldukları söylenebilir. Beylerine son derece bağlıdırlar. Fakirlere karşı cömerttirler. Zenginler fakirleri hor görmezler, onlara öküzlerini ödünç verirler.

    Bashanlılar Bashan ırmağının yukarı kısımlarında yaşarlar. Çegemliler Çegem ve Şavdan ırmaklarından Bashan'a uzanan yüksek karlı dağlarda yaşarlar. Malkarlılara Kabardeyler Balkar Kuşha, Gürcüler Basiyani derler. Bunlar Çerek, Psigon, Aruvan ırmakları kıyılarında otururlar. Bızıngı da Malkar sayılır. Yüksek yerlerde yaşarlar. Bunlara çok tehlikeli yollardan sonra ulaşılır".

    1848 yılında Karaçay'da bulunan Rus tarihçisi G.Tokarev onların etnik kökenlerini Kıpçaklar'a bağlar. Bu konuda Tokarev şunları yazmaktadır:

    "Bu topraklarda Komanlar (Kuman-Kıpçaklar) yaşamışlar. Onlar kendi beylerine piramit şeklinde sivri çatılı evler inşa etmişler. Koban (Kuban) ırmağının adı şüphesiz Komanlar'dan kalmıştır. Karaçaylılar Kafkasya'nın en güzel milletlerinden biridir. Bunların yüzleri Tatar, Moğol ve Nogaylarla hiçbir benzerlik göstermez. Karaçaylılar Adige (Çerkes)'lerden önce Kabardey'e yerleşmişlerdir. Kendi ağızlarından Bashan (Baksan)'dan çıktıklarına dair rivayetler dinledim".

    1850'li yıllarda Karaçay'da bulunan Rus askerî görevlisi V.Şevstov şunları yazmaktadır:

    "Karaçaylılar Elbruz dağının eteğinde, yüksek yerlerde yaşarlar. Sayıları çok olmasa da çok yiğittirler. Kendileri hiçbir zaman düşmana mağlup olmazlar. Onların düşman komşuları Kuban'ın karşı tarafında Başilbiy, Tatar, Abzeh, Şapsığ, Natuhay, Besleney, Ubıh ve Abazalar, sol taraflarında ise Kabardeyler'dir".

    1870'li yıllarda Rus idarecisi olarak Karaçay'da bulunan G.Petrov, onlar hakkında şu bilgileri vermektedir:

    "Karaçaylılar'ın çoğu orta boylu, sağlam yapılı, esmer, geniş omuzludur. Bütün dağlılarda fark edilen açık, hayat dolu gözleri vardır. Karaçaylılar dağlarından ayrıldıklarında hüzünleniyorlar, solan çiçeklere benziyorlar. Düz yerler onlara çirkin görünüyor".

    1890'li yıllarda Karaçay'da bulunan N.Aleksandroviç Ştof, Karaçaylılar'ın Müslüman oluşları ile ilgili şu bilgileri vermektedir:

    "17. yüzyılın başındaki savaşa kadar Karaçaylılar, derin dağ vadilerinde putperest olarak yaşamışlar. Kırım Hanı Kafkasya'da İslam dinini yaymak için iki bölük asker göndermiş. Zelençuk ırmağı kıyısındaki Adige (Çerkes) köylerini İslam dinine sokmuşlar. Kuban ırmağının başında ise şimdiye kadar hiç kimseye boyun eğmeyen Karaçaylılar'a rastlamışlar. Yurtlarını, hürriyetlerini korumak için Karaçaylılar "Marca" adlı kutsal putlarından güç alarak düşmanlarına karşı koymuşlar. Kırım Hanı'nın askerleri islamiyeti Karaçay'a zorla kabul ettiremeden geri dönmüşler. İslamiyet ancak 18. yüzyıl sonunda Karaçay'a girmiş".

    A.Byhan Karaçaylılar'ın Müslüman oluşlarını şöyle yazmaktadır:

    "Mezarlıkları taş duvarlarla çevrilidir. Teberdi yöresinde mezarların üzerinde piramit ya da daire biçiminde kalın taşlar vardır. İslamiyet 1782 yılından sonra Karaçaylılar arasında yayılmaya başlamıştır. İslamiyeti benimsemelerine rağmen doğa üstü güçlere inanırlar. Kendilerine göre dağ tanrıları vardır. Eliya bunların en önemlisidir. O'nun şerefine törenler düzenler, dans ederler, kurban keserler. Diğer Kafkas toplumlarında olduğu gibi kutsal ağaçları ve kutsal su kaynakları vardır".

    1886 yılında Elbruz dağına tırmanmak için Bashan vadisinin yukarı kısmında yaşayan Karaçay-Malkar soylarından Orusbiy'lerin köylerine gelen Rus araştırmacı S.Davidoviç, Dağlı Kabardeyler adını verdiği Karaçay-Malkar halkı için şunları yazmaktadır:

    "Dağ Kabardeyleri dilleri, âdetleri ile ovada yaşayan Kabardeyler'den tamamen başkadırlar. Milletin temiz kalpliliği, derin zekası, soylarının dağılmasına karşı koyuşları örnek alınacak derecededir. Bu tabiat çocukları ne kadar sağlıklı ve güzel bir millettir".

    Sovyetler Birliği döneminde ikiye ayrılan Karaçay-Malkar halkı Kafkasya'da yer alan Karaçay-Çerkes Özerk Bölgesi ve Kabardin-Balkar Özerk Cumhuriyeti sınırları içinde yaşamaktaydı. Günümüzde Karaçaylılar Rusya Federasyonuna bağlı Karaçay-Çerkes Cumhuriyetinde, Malkarlılar ise Kabardin-Balkar Cumhuriyetinde yaşamaktadırlar. Karaçaylılar yaklaşık 180 bin kişilik bir nüfusa sahip iken, Malkarlıların nüfusu da 100 bine yakındır.
    Karaçay-Malkarlılar Kafkasya dışında, 1943–1944 yıllarında sürgüne gönderildikleri Orta Asya'da, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'da yaklaşık 20 bin kişilik bir nüfusa sahiptirler. 1886 ve 1905 yıllarında Türkiye'ye göç eden Karaçay-Malkarlılar da Türkiye'de yaklaşık 20 bin kişidirler. Bunun dışında, Suriye'de Şam civarında 1500, Amerika Birleşik Devletlerinde de yaklaşık 5 bin Karaçay-Malkarlı yaşamaktadır.

    KARAÇAY-ÇERKES CUMHURİYETİNDE ETNİK YAPI

    Rusya Federasyonu’na bağlı Kafkas cumhuriyetlerinden Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti Kafkasya’nın Orta Kafkaslar adı verilen bölümünden batıya uzanan topraklar üzerinde yer alan sarp ve dağlık arazilerden, derin vadiler ve yüksek platolardan oluşur. Geri kalan kısmı ise kuzeydeki bozkır görünümlü geniş düzlüklerle kaplıdır.

    Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’nin en yüksek dağı, aynı zamanda Kafkasya’nın ve Avrupa’nın da en yüksek dağı olan Elbruz dağıdır. Karaçay bölgesinin doğu ucunda Hurzuk köyü yakınlarında yer alan Elbruz dağına Karaçay-Malkarlılar “Mingi Tav”, Adige halkları “Oşhamafe”, Osetler “Horsaci hoh”, Ruslar “Şat-Gora” adını verirler. 5642 metre yüksekliğindeki Elbruz dağı Karaçay’ın Yukarı Kuban-Hurzuk vadileri ile, Malkar’ın Yukarı Baksan (Bashan) vadileri arasında yer alır. Elbruz’dan batıya doğru uzanan yüksek dağ silsilesi üzerinde Kafkasya’nın diğer yüksek zirveleri ve önemli buzulları bulunmaktadır. Bunların başlıcaları Dallar Tav, Ullu Bek, Gondaray, Çotça Tav, Buv Ölgen, Dombay Ölgen, Cuguturlu Çat, İyne Tav, Beliala Kaya, Alibek gibi dağlar ve buzullardır.

    Kafkasya’nın en büyük ırmakları da Karaçay bölgesindeki dağlardan doğmaktadır. Elbruz’un buzullarından doğan Ullu Hurzuk ve Ullu Kam ırmakları Hurzuk köyünde birleşerek Koban (Kuban) adını almaktadır. Gondaray ve Mahar ırmakları da birleşerek Uçkulan Suv adını aldıktan sonra Uçkulan köyü yakınlarında Kuban ile birleşmektedir. Kafkas dağlarından doğan Duvut ve Teberdi ırmakları da Kuban ile birleşmektedir. Elbruz’un kuzey yamaçlarındaki buzullardan ve Biyçe Sın yaylasından doğan Hudes, Aman Kol, Calan Kol, İndiş, Mara ve Cögetey ırmakları da Kuban ırmağına sağ taraftan karışmaktadır. Morh ve Ishavat ırmakları ile birleşerek Gitçe İnçik (Zelençuk) adını alan bir başka ırmak da Kafkasya’nın kuzey düzlüklerinde Kuban ırmağına karışmaktadır.

    Arhız ve Kızgıç ırmakları da birleşerek Ullu İnçik (Zelençuk) adını almaktadır. Bölgenin en batısında Urup ve Laba ırmakları yer almaktadır. Kafkasya’nın büyük ırmaklarından Kuma (Gum) ırmağı da Karaçay’ın Mara ve Cögetey köyleri arasında yükselen dağlardan doğmaktadır.

    Karaçay-Çerkes Cumhuriyetinde yaşayan etnik grupları “yerli halklar” ve “dışardan gelen halklar” olarak iki gruba ayırmak mümkündür.

    Birinci grupta yer alanlar “Kafkas Kültür Dairesi”ne mensup olan ve yüzyıllar boyunca bir arada yaşayan, aralarında etnik ve sosyo-kültürel açılardan birlik ve benzerlik bulunan Karaçaylılar, Adigeler ve Abazinler’dir. İkinci gruptakiler ise bölgeye 17-19. yüzyıllar arasında istila, işgal ve sömürgeleştirme amacıyla gelen Nogaylar, Ruslar ve Ukrayna Kazakları’dır. Karaçay-Çerkes Cumhuriyetinde, birkaç köyde kendilerine Grek adını veren Rumlar da yaşamaktadır.

    1989 yılı nüfus sayım sonuçlarına göre bölgede yaşayan etnik grupların nüfusları şöyledir:[1]

    Karaçaylılar
    156.140
    Adigeler
    52.356
    Abazinler
    33.801
    Bölge nüfusunun % 40’ını Ruslar ve Kazaklar, % 36’sını Karaçaylılar, % 10’unu Adigeler, % 6’sını Abazinler, % 3’ünü Nogaylar oluşturmaktadırlar.

    14.100 kilometrekarelik bir alanı kaplayan Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’nin başkenti Çerkessk şehridir. Diğer önemli kentleri Karaçayevsk, Zelençuk, Üçköken, Cögetey Ayagı’dır.

    Bölgenin en önemli halkı olan Karaçaylılar Kafkas dağları üzerinde ve derin vadilerde yer alan köylerde yaşamaktadırlar. 1920’li yıllarda Sovyetler’in “Kollektivizm” politikası gereği, dağ köylerinde yaşamakta olan pek çok Karaçay ailesi düzlüklere göç ettirilerek buralarda kurulan yeni köylere yerleştirilmişlerdi.
    <u>
    Karaçaylıların yaşadıkları başlıca köyler şunlardır:</u>

    Elbruz dağının batı eteklerinde yer alan Hurzuk, Uçkulan ve Kart Curt köyleri Karaçaylılar’ın en eski yerleşim birimleridir. Duvut vadisinde yer alan Duvut ve Cazlık köyleri bugün hemen hemen tamamen terkedilmiş durumdadır. Bu köylerde hayvancılıkla geçinen birkaç Karaçay ailesi yaşamaktadır. Hudes ırmağının Kuban’a karıştığı noktada Karaçaylılar’ın Taşçı adını verdikleri Elbrusskiy’de de Karaçaylılar yaşamaktadır. Kurort Teberdi, Ogarı Teberdi, Töben Teberdi (Sıntı), Taşköpür, Ogarı Mara, Töben Mara köyleri de Karaçaylılarla meskundur. Kuban ve Teberdi ırmaklarının birleştiği noktada kurulan Karaçayevsk (Karaçay Şahar) adlı kentte de nüfusun büyük bölümünü Karaçaylılar oluşturmaktadırlar. Karaçayevsk’in kuzeyinde yer alan Kosta Hetagurova köyünde bölgeye 19. yüzyılda Osetya’dan göç eden Osetler yaşamaktadır. Daha kuzeyde, Kuban ırmağı kıyılarında yer alan Kumuş, Sarı Tüz, Cögetey adlı yerleşim birimlerinde de Karaçaylılar bulunmaktadır.

    Bölgenin kuzey-doğusunda yer alan Kızıl Kala, Kızıl Pokun, Eltarkaç, Tereze, Ishavat, Kiçi Balık, Elkuş adlı köylerle, Üçköken kenti de Karaçaylılar’ın yerleşim birimleridir. Batıdaki Arhız, Morh, Davsuz, Kobu Başı köyleri de Karaçaylılarla meskundur. Laba vadisindeki Phiya, Zagedan, Damhurts köylerinde de Karaçaylılar’ın yaylaları ve “koş” adı verilen çiftlikleri bulunmaktadır. Karaçaylılar ayrıca Çerkessk kenti civarında ve Çerkessk’te de yoğun bir biçimde yerleşmişlerdir.

    Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’ndeki diğer bir önemli etnik grup olan Adigeler, Gitçe Zelençuk ırmağı vadisinde yer alan köylerde yaşamaktadırlar. Bu bölgedeki Adigeler, Kabardey ve Besleney kabilelerinden oluşmaktadırlar.

    Aslında Kabardeyler’in bir parçası olan Besleneyler, bu bölgeye Kabardey’den göç ederek yerleşen ve prensleri Beslan’ın adını alarak kendilerine Besleney adını veren bir Adige boyudur. 1795-1825 yılları arasında Rus ordularının işgaline uğrayan Kabardey bölgesinden batıya göç eden pek çok Adige köyü, prenslerinin yönetiminde bugünkü Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti sınırları içinde yer alan bölgelere yerleşmişti. “Haciretler” olarak adlandırılan bu Kabardey göçmenleri bölgede 67 köy kurmuşlardı. Bunların büyük bir bölümü 1864 yılında Türkiye’ye göç ettiler.

    <u>Geri kalanlar günümüzde şu köylerde yaşamaktadırlar:[2]</u>

    Atlesçırey (Jako), Hagundıkuey (Ali-Berduko), Hatohşukuey (Zeyuko), Dohşukuey (Vako-Jile), Kasayhable (Habez), Koşhable, Abukhable (Humara), Boteşey (Yıncıc Tsıku), Yıncıc-İşho, Besleney, Adigehable, Abathable (Ersakon).

    Bölgenin bir başka önemli etnik grubu olan Abazinler (Abazalar) Adigeler ile birlikte Zelençuk vadisinde yer alan köylerden başka, Kuban kıyılarında yer alan birkaç köyde yaşamaktadırlar. Bölgedeki Abazin köyleri şunlardır:

    Krasnıy Vostok, Koydan, Kubina, Psıj, Kara Pago, Elburgan, Tapanta, Abaza-Habl, Maloabazinsk, Staro-Kubinsk, Novo-Kubinsk, Apsua, Psavçe Dahe.

    19. yüzyıl sonlarında Zelençuk vadisinde yer alan Kabardey-Besleney (Adige) köylerinin etnik kompozisyonu farklı bir durum arzediyordu.

    1884 yılında E.D. Felitsın’ın tespit ettiğine göre Adige köylerindeki etnik dağılım şu şekildeydi:

    Köyler
    Kabardey,Besleney,Abaza,Abzeh,Şapsığ,Bjeduğ,Karaçaylı,Nogay,Abukhable(Humara),160,41,
    67,Hagundıkuey(Ali-Berduko),1216,74,6,26,Atlesçırey(Jako),409,14,23,1,11,4,Hatohşukuey(Zeyuko)
    826,146,115,67,73,8,Boteşey(Yıncıc Tsıku),249,17,9,Kasayhable(Habez),885,53,81,188,Besleney,95,949,19,188,Dohşukuey(Vako-Jile),5 ,464,12,8,42,Abathable(Ersakon),356,143,60,19,29,

    TOPLAM:
    4201
    1884
    407
    528
    72
    92
    4
    31

    Bölgeye dışardan gelen halklardan olan Nogaylar, Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’nin kuzeyinde yer alan düzlüklerde kurulu köylerde yaşamaktadırlar.

    <u>Nogay köylerinin adları şunlardır:</u>

    Adil-Halk, İkon-Halk, Kuban-Halk, Kızıl Togay, Erkin Yurt, Erkin-Halk, Kızıl Yurt, Erkin Şahar.

    Cumhuriyetin batı bölgelerinde yer alan Zelençuk, Urup, Kurcinovo köyleri Ukrayna Kazakları’nın yoğun oldukları yerleşim birimleridir. Ancak son yıllarda Karaçaylılar gerek toprak-ev gibi mülk sahibi olma yoluyla, gerekse bu bölgelere yerleşme yoluyla bölgenin etnik yapısındaki dengeyi kendi lehlerine çevirmiş bulunmaktadırlar. Özellikle Zelençuk kentinde Karaçay nüfusu son yıllarda oldukça artmıştır. Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’nin etnik yapısındaki çeşitlilik etnik çatışma tehlikesini de beraberinde getirmektedir.


    [1] 2000 yılı tahmini nüfusları: Karaçaylılar 190 bin, Adigeler 60 bin, Abazinler 39 bin.

    [2] Parantez içindeki isimler bu köylere Sovyet döneminde verilen isimlerdir..


    <u>KARAÇAY-MALKAR TÜRKLERİNİN SÜRGÜN VE SOYKIRIMI</u>

    SSCB tarihindeki ilk sürülen toplulukların başında Karaçay Malkar Türkleri gelir.

    02 Kasım 1943 ve 8 Mart 1944. Karaçay-Malkar halkının savaşlar, istilalar, hürriyet mücadeleleriyle dolu tarihlerindeki iki kara gün. Kafkasya’nın Orta Kafkaslar bölümünde, sarp dağlar ve derin vadiler arasında uzanan topraklarda yüzlerce yıldan beri yaşamakta olan Karaçay-Malkar Türkleri İkinci Dünya Savaşı’nın bütün hızıyla devam ettiği günlerde, Sovyet hükümetine karşı ihanet, vatan hainliği ve düşmanla işbirliği suçlamalarıyla ata yurtlarından koparılarak, yediden yetmişe Orta Asya ve Sibirya’ya sürülmüşlerdi. 2 Kasım 1943’te Karaçaylıların başına gelen felaket, 8 Mart 1944’te onların kardeş halkı Malkarlıların da başına geldi. Tarih boyunca onları birbirlerinden ayırmaya çalışan Ruslar adeta ortak kaderleri olan sürgünde Karaçaylılarla Malkarlıları birleştirmişlerdi.

    1918 yılında kurulan Birleşik Kafkasya Cumhuriyetinde yer alan Karaçay-Malkarlılar bu cumhuriyetin Sovyetler tarafından yıkılmasından sonra ikiye ayrıldılar. Karaçaylılar 12 Ocak 1922’de kurulan Karaçay-Çerkes özerk bölgesi içinde yer alırken, Malkarlılar da 16 Ocak 1922’de kurulan Kabardin-Balkar özerk cumhuriyeti idaresi altına alındılar. Bu iki cumhuriyetin kurulması sırasında Sovyetler “böl ve yönet” politikasını uygulamaya dikkat ettiler. Dil, tarih, kültür ve etnik köken açısından aynı halk olan Karaçay-Malkarlılar sunî bir biçimde ikiye parçalandılar. 1926 yılında Karaçaylılara özerklik verilerek Kafkas dağları üzerinde Karaçay Özerk Bölgesi kuruldu. Bu sırada Karaçaylılar bölgelerindeki nüfusun % 81’ini meydana getiriyorlardı. Daha sonraki yıllarda bölgeye sistemli bir biçimde Rusların yerleştirilmesiyle bu oran % 30’a düştü.

    1943 yılına kadar Sovyet rejimine karşı defalarca ayaklanan Karaçaylılar özellikle 1920-30’lu yıllarda kollektifleştirme hareketine karşı çıkarak kurdukları çetelerle Sovyet ordusuna karşı aylarca Kafkas dağlarında silahlı mücadeleye giriştiler. Sovyetlerin kollektifleştirme hareketleri Kafkasya’nın diğer bölgelerine göre Karaçay’da çok kanlı savaşlarla geçti. Karaçaylılar Sovyet rejimine karşı sürdürdükleri bu silahlı mücadeleler yüzünden Sovyet hükümeti ve özellikle Stalin tarafından “komünist rejimin amansız düşmanları” olarak nitelendiriliyorlardı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Kafkas dağlarında ayaklanarak millî direnişe geçen Karaçaylılar kurdukları silahlı çetelerle Sovyet Kızıl Ordusunu ve NKVD birliklerini imha ederek Almanların yanında Sovyetlere karşı savaştılar.

    Almanlar’ın 1941 yılında Sovyetler’e saldırdıkları sırada, Kafkasya’da yaşamakta olan Karaçay-Malkar halkı da Almanlar’a karşı sempati beslemeye başlamıştı. Bu durumu değerlendiren Sovyet istihbaratı, Sovyet ordusunda görevli Karaçay-Malkarlı subay ve askerleri “güvenilemeyecek düşman unsurlar” sayarak cepheden alıp, Ural bölgesindeki kömür ocaklarına sürmüşlerdi. Sovyetler’in bu davranışı karşısında bir Karaçay süvari alayı silahları ile dağa çıkmıştı. Böylece Almanlar henüz Kafkasya’yı işgal etmeden Kafkasya’da bir müttefik halk kazanmış oluyorlardı.

    25 Temmuz 1942’de Alman orduları Rostov’u ele geçirip Don ırmağını geçtikten sonra Sovyet ordusuyla Kafkas dağlarının eteklerinde savaşa girdi. Alman ordusunun önünden çekilerek Kafkas dağlarına sığınmaya çalışan Kızıl Ordu birliklerini burada Karaçaylılar’ın silahlı çeteleri karşıladı. Karaçaylılar Sovyet birliklerinin büyük bölümünü imha ettiler.

    Kafkas Ötesi’ndeki Sovyet kuvvetlerinin planlarındaki aksaklıklar harekâtta gedikler meydana gelmesine sebep oluyordu. Bu durumda Kafkasya Almanlar karşısında tamamen savunmasız kalıyordu. Bu boşluğu doldurma görevi Sovyetler’in 46. Ordusuna verildi. Kafkas dağları üzerinden Kafkas Ötesi’ne geçişi sağlayan Karaçay’daki Morh (Maruha) ve Kluhor geçitleri her an Karaçay çetelerinin ve Alman birliklerinin eline geçmek üzereydi. Morh geçidinde savunma Sovyetler’in havan topçu müfrezesi, teknik müfreze ve piyade birliği tarafından yapılacaktı. Kluhor geçidi ise iki piyade bölüğü ve bir teknik müfreze tarafından savunulacaktı. Karaçay çeteleri ile işbirliği içinde olan Alman birlikleri Kluhor ve Morh geçitlerine saldırdılar. Sovyet birliklerinin Kluhor ve Morh geçitlerinde zor duruma düşmeleri üzerine, Sovyetler’in safında yer alan Gürcü-Svanlar bir birliklerini savunma için dağların güney yamaçlarından geçitlere gönderdiler. Ancak Karaçay çetelerinin desteğini alan Almanlar geçitleri ele geçirdiler. Sovyet askerlerinin Kafkas dağlarının buzulları arasında yer alan bu geçitlerde çok zor durumlara düştükleri anlaşılmaktadır. 1960’lı yıllarda Karaçaylı çobanlar tarafından bu geçitlerin yakınlarındaki buzullar içinde cesetleri hiç bozulmadan bulunan Sovyet Kızıl Ordu askerleri buna şahitlik etmekteydi.

    Sovyetlerin savunma savaşı 1942 yılının Temmuz ayı sonunda Kuban bölgesinde patlak vermişti. Ağustos ortasına kadar devam eden savaşta Alman ordusu adım adım ilerleyerek Ağustos sonunda Terek ırmağına ulaştı. Almanlar 21 Ağustos 1942’de Karaçay-Malkarlılar’ın yardımıyla Kafkas dağlarının en yüksek zirvesi Elbruz dağına (Mingi Tav) Alman bayrağını diktiler.

    1942 yılının sonbaharında Alman birliklerinin işgal ettiği Batı Kafkasya’da, bilhassa Karaçay-Malkar’da daha Almanlar gelmeden önce mahallî çeteler Sovyet birliklerinin boşalttığı yerlerde iktidarı ele geçirmişlerdi. Yerli halka dinî ve siyasî hürriyet verdiklerini açıklayan Almanlar bu hareketleri ile yerli halkın sempatisini kazanmışlardı. Camiler yeniden açılmış, kollektif çiftlikler kaldırılmıştı. Alman ordusuna büyük sevgi gösterilerinde bulunan Karaçay-Malkar halkına Almanlar şu imtiyazları verdiler:
    1-Müstakil millî idare yeniden kurulacak ve din dahil hayatın bütün sahalarında tam bir serbestlik olacak.

    2-Kolhozların yerine özel mülkiyet düzeni kurulacak.
    3-Eskiden zorla ikiye ayrılan Karaçaylılar ve Malkarlılar tekrar birleşecek.
    Karaçay Özerk Bölgesi’nin başkenti Mikoyan Şahar’da (bugünkü Karaçayevsk) Karaçaylı Macir Koçkarov idareyi ele almış ve gelen Alman birlikleri tarafından belediye başkanı olarak görevlendirilmişti. Bir süre sonra da millî menfaatlerin temsilcisi olarak bir Karaçay Komitesi Kadı Bayramukov başkanlığında teşkil olundu ve geniş yetkilerle donatıldı. Bunlardan biri de kolhozları lağv etme hakkıydı.

    Verilen bu imtiyazlar Almanlar’ın Karaçay-Malkar halkının güvenini kazanmasını sağladı. Bu sırada görmüş geçirmiş yaşlı Karaçaylılar Almanlar’a bu kadar güvenmenin iyi sonuç vermeyeceğini, daha tedbirli davranmak gerektiğini söylüyorlardı. Ancak yıllardır Sovyet zulmü altında inleyen Karaçay-Malkar halkı üzerinde bu uyarıların fazla etkisi olmadı.
    Silahlı birlikler oluşturan Karaçay-Malkarlılar Sovyet ordusuna karşı amansız bir savaşa girişmişlerdi. Bu savaşlar sırasında Kafkasya’da bulunan Alman gazetecisi Erich Kern o günleri şöyle anlatmaktaydı:
    “Bilhassa yerli İslam unsurları ile aramız iyi. Her tarafta gönüllü süvari birlikleri kuruluyor. Peygamberin yeşil savaş bayrağı dalgalanıyor. Bir dostluk havası esiyor. Burada müslüman halk müthiş bir komünist düşmanı. Ben kasabaya girerken Karaçaylılardan oluşan bir süvari taburu, gülü oynaya dağdaki hizmetlerine gidiyordu. Uzun boylu, tunç yüzlü güzel delikanlılar eyer üzerinde kalıp gibi duruyorlar...”
    Alman Doğu Başkanlığı’ndan bir görgü şahidi 1942 yılı Ekim’inde Kafkasya’da yaşayan Slav kökenli Rus, Ukraynalı ve Rus Kazakları’nın işgal güçlerine karşı çok soğuk davrandıklarından bahsetmektedir. Slavlar aşırı Sovyet vatanseveri gibi davranırlarken, Kafkas kavimleri Almanlara karşı çok candan davranıyorlardı. Alman raporlarında Rus ve Ukraynalı halk arasında korku ve çekingenlik, buna karşılık Kafkas halklarında dostluk ve destek tespit edildiği yer almaktadır. Ancak siyasî faaliyetin derecesi kabilelere göre farklılık gösteriyordu. Çerkesler (Adigeler-Kabardeyler) daha çekingen davranırken, Türk asıllı Karaçaylılar ve Malkarlılar hemen kabilelerini birleştirmeyi teklif etmişlerdi. Bunlar arasında Pan-Türkist eğilimli bir milliyetçilik açıkça farkolunuyordu.
    Yerli halka eğitim ve kültür işlerinde, hükümette ve bölgenin yönetiminde önemli derecede özerklik verilmişti. Dinî özgürlük Almanlar tarafından tekrar geri getirilmişti. Bu davranış yıllardan beri amansız Sovyet din karşıtı baskılara maruz kalan müslüman halkın sevinciyle karşılanmıştı. Okullar mahallî yöneticilerin yönetimine bırakılmıştı.
    Alman yöneticileri Kafkaslar’daki zirai reformların başarılması işini çok sıkı tutuyorlardı. Bir yıl içinde kolhozların yüzde kırkı ziraat kooperatiflerine dönüştürülmüştü. Gerçekte Kafkasya’nın pek çok bölgesinde köylüler daha kAlmanlar gelmeden önce, nefret edilen Sovyet kollektif çiftliklerini dağıtmış ve toprak, hayvan ve tarım âletlerini halka paylaştırmıştı. Almanlar Kafkaslar’da, işgal ettikleri diğer bölgelerin aksine halktan zorla asker toplama uygulamasını kaldırmışlar ve tamamen gönüllülerden oluşan birlikler kurmaya başlamışlardı.
    Bolşeviklerden temizlenen Karaçay-Malkar, Kabardey, Adigey ve Osetya bölgelerindeki halklar eski Birleşik Kafkasya Cumhuriyeti’ni yeniden kurmak üzere Alman komutanlığına başvurdular. Ancak Almanlar bu başvuruları sürekli olarak oyaladılar. Almanlar’ın Kafkasya’yı bir sömürge olarak kullanmak istedikleri ve buradaki bölgelere Alman Nazi komiserlerinin çoktan atanmış oldukları daha sonra öğrenildi.
    1942 yılı sonlarında Alman ordusunun Rusya’da yenilgiye uğratılması sonunda, Almanlar Kafkasya’dan çekilmek zorunda kaldılar. Bu sırada Adige-Kabardey, Karaçay-Malkar ve Osetler’den oluşan onbeş bin kişilik bir mülteci kafilesi de Alman ordusu ile birlikte Kafkasya’yı terk etti.
    Almanlar Kafkasya’dan çekildikten sonra Sovyetler halk arasında Alman aleyhtarı partizan güçleri örgütlemeyi başaramadılar. Anti-Partizan faaliyetler tamamen Kafkaslar’daki yerli halkın elindeydi. Pek çok Kafkas Millî Askerî Birlikleri Alman ordusunun hizmetine girdi ve Sovyetler’e karşı savaştı. Alman ordularının lojistik desteği ekonomik yönden fakir olan bu bölgede yerli halkın gönüllüleri tarafından sağlandı. Yerli halktan oluşan Sovyet aleyhtarı birlikler Alman ordusu Kafkasya’dan geri çekildikten sonra bile, ilerleyen Sovyet birliklerine karşı daha uzun süre savaştılar.
    Almanlar Kafkasya’dan çekilir çekilmez, 15 Ocak 1943’te Kızıl Ordu Karaçay’a büyük bir saldırı başlattı. Silahlı çeteler Kafkas dağlarında tank, top ve uçaklarla saldıran Kızıl Ordu’ya karşı mücadele ediyorlardı. Bütün Karaçay köyleri ağır bombardımanla yerle bir edildi. Sovyetler bütün güçlerine rağmen silahlı Karaçay-Malkar çetelerini yok edemiyorlardı. Sovyet hükümeti bunun üzerine daha kesin bir sonuç elde edebileceği bir yönteme baş vurdu. 12 Ekim 1943’te Sovyetler Birliği Yüksek Sovyet Prezidyumu’nun aldığı bir kararla Karaçay halkı 2 Kasım 1943 tarihinde topyekûn sürgüne gönderildi. Aynı karar 8 Mart 1944’te Malkarlılara da uygulandı. Sürgün sırasında Kafkasya’dan toplam 69267 Karaçaylı hayvan vagonlarına doldurularak sürgüne gönderildi. Bunlara sonradan sürgün sırasında Sovyet ordusunda bulunan Karaçaylı askerler de katıldı. Sürgünün ilk birkaç yılında Karaçay-Malkarlılar nüfuslarının yarısını kaybettiler.
    Karaçaylılar sürgüne gönderildikten sonra toprakları Gürcüler ve Çerkesler arasında paylaştırıldı. Özerk bölge sınırları yeniden çizildi. Karaçay Özerk Bölgesinin dağlık bölgeleri ile Kabardin-Balkar Özerk Cumhuriyetinin Malkar bölgesi toprakları Gürcistan Sovyet Sosyalist Cuhuriyeti topraklarına ilave edildi. Karaçaylıların ve Malkarlıların bir daha asla Kafkasya’ya dönmeyecekleri düşünülerek yer adları bile değiştirildi. Eski Karaçay köylerine Gürcü dilinde adlar verilirken, pek çok yer adı da Rusçaya çevrildi.
    Bunlara örnek olarak aşağıdaki yer adlarını verebiliriz:
    Karaçay Özerk Bölgesinin idarî merkezi Mikoyan-Şahar adlı küçük şehrin adı Gürcüce Kluhori olarak değiştirildi.

    ü Kuban ırmağı kıyısındaki Taşköpür köyünün adı Gürcüce Ahalşeni olarak değiştirildi.

    ü Elbruz dağının eteğindeki Hurzuk köyünün adı Gürcüce Zedvake (Taşlık Çukur) olarak değiştirildi.

    ü Teberdi ırmağı kıyısındaki Sıntı (Töben Teberdi) köyünün adı Gürcüce Mzisa (Güneşli) olarak değiştirildi.

    ü Duvut vadisindeki Cazlık köyünün adı Gürcüce Ahalsopeli olarak değiştirildi.

    ü Kuban ırmağının yukarı kısımlarında yer alan Kart Curt köyünün adı Gürcüce Mtisdziri (Dağ eteği) olarak değiştirildi.

    ü Teberdi vadisinin aşağı kısımlarında yer alan Birlik köyünün adı Gürcüce Şukuri olarak değiştirildi.

    ü Mara vadisinin aşağı kısmında yer alan Mara Ayagı köyünün adı Gürcüce Şertula olarak değiştirildi.

    ü Duvut ırmağı kıyısındaki Duvut köyünün adı Gürcüce Şuamta (Dağ ortası) olarak değiştirildi.

    ü Elbruz dağının batısındaki Uçkulan köyünün adı Gürcüce Madnishevi (Maden vadisi) olarak değiştirildi.

    ü Elbruz dağının doğu eteklerinde, Malkar bölgesinde kalan Elbrus ilçesine Gürcüce Yalbuzi adı verildi.

    ü Karaçaylılara ve Malkarlılara ait topraklardan Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti sınırları içine dahil edilen bölgeler dışında kalan yerlere de Rusça adlar verildi.

    <u>Söz gelimi:</u>

    · Karaçay köyü <u>Davsuz</u> Rusça Zavodskoe adını aldı.

    · Karaçay köyü <u><b>Kumuş</b></u> Rusça Podgornoe adını aldı.

    · Karaçay köyü <u><b>Ogarı Mara</b></u> Rusça Vısokogornoe adını aldı.

    · Karaçay köyü Taşköpür Rusça Kamennomostskiy adını aldı.

    · Malkar köyü <u><b>Bıllım</b></u> Rusça Ugolnıy adını aldı.

    · Malkar köyü K<u><b>aşha Tav</b></u> Rusça Sovyetskoe adını aldı.

    · Malkar köyü Yanikoy Rusça Novo-Kamenka adını aldı.

    · Malkar köyü <u><b>Köndelen</b></u> Rusça Komsomolskiy adını aldı.

    · Malkar köyü Hasaniya Rusça Prigorodnıy adını aldı.

    · Malkar köyü <u><b>Laşkuta</b></u> Rusça Zareçnıy adını aldı.

    Ruslar tarihî Karaçay-Malkar topraklarındaki bazı ırmak adlarını Rusça telaffuza göre değiştirdiler.

    · <u>Balık</u> ırmağı Malka adını aldı

    · <u>Bashan</u> ırmağı Baksan adını aldı.

    · <u>Bızıngı</u> ırmağı Bezengi adını aldı.

    · K<u>öndelen</u> ırmağı Gundelen adını aldı.

    · <u><b>Özengi</b></u> ırmağı Usengi adını aldı.

    · Ishavat ırmağı Hasavut adını aldı.

    · <u>Teberdi</u> ırmağı Teberda adını aldı.

    · Kafkas dağları üzerindeki göl adları da değiştirildi.

    · Malkar bölgesindeki <u>Çirik Köl</u> Rusça Golubıe Ozera adını aldı.

    · <u>Çabaklı Köl</u> Rusça Rıbnoe adını aldı.

    · Karaçay dağlarındaki <u>Tubanlı Köl</u> Rusça Forelnoe adını aldı.

    Orta Asya ve Sibirya bölgelerine dağıtılarak sürgün yerlerinde de birbirlerinden ayrı düşmelerine özellikle dikkat edilen Karaçay-Malkarlılar Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’ın ücra köşelerine atıldılar. Karaçay-Malkarlıların sürgün yerlerinde dağıtıldıkları bölgelerden bazıları şunlardı:

    · Kazakistan’ın Çimkent vilayetinde Voyenvod, Tobolino, Gayrat, Tamerlanovka, Cunsanbay, Çubarovka, Bayrkum, Hocatogay, Çayan, Köksuv, Kızıltu, Pahta-Aral, Beşkutir, Sarıagaç, Krasnovodsk, Kızılkistav, Samsonovka, Starıy mankent, Sverdlov, Karamurt, Ahunbabay, Amangeldi, Çirçik, Kızıl Culdız, Karakalpak, Küntuvgan.

    · Kazakistan’ın Cambul vilayetinde Cambul, Karatav, Çuv, Lugovaya, Merke, Kenes, Talas, Mihaylovka, Trudovik, Aynagül, Yernek, Kurday, Ahtagan, Kalinin,Sazkuduk, Kızıl Kışlak, Prodekovo, Aktöbe, Talapnı, Şohay, Beşagaç, Bagara, Kostagan, Kızıl Abat, Şortöbe, Maytöbe, Kızıl Babay, Çaydana, Sarı Kemir.

    · Kazakistan’ın Akmolinskaya vilayetinde Akmolinsk, Kamışevka, Suvorovka, Kızıl Buda, Artaşkin, İmankovka, Kalton, Marinovka, Karasuv.

    · Kazakistan’ın Kızıl-Ordınskaya vilayetinde Muratbayev, Cangı Kurgan.

    · Kazakistan’ın Pavlodarskaya vilayetinde Tavoljan, Muyaldı, Koryakovka, Erik, Telmana, Pavlodarskiy, Cambul, Janajol, Solprom.

    · Kazakistan’ın Taldı-Kurgan vilayetindeYenmek, Taldı Kurgan, Kum Töbe.

    · Kazakistan’ın Kökçe Tav vilayetinde Şçuçinsk, Novaya İvanovka, Kökçe Tav.

    · Kazakistan’ın Semipalatinskaya vilayetinde Urçar, İrinovka, Nekrasovka, Çapayev, Semipalatinsk.

    Karaçay-Malkarlılar Kırgızistan’ın şu bölgelerine dağıtılmışlardı:

    Talas, Orlovka, Maymak, Tokmak, Çeldobar, Telman, Orlovka, Kızıltuvdan, Bilikum, Çondali, Çatkul, Karabalta, Cangı Pahta, Petrovka, Şvernik, Şapokala, Şalta, Bayamkum, Saksavul, Törtkaynar, Üçkurgan, Beşagaç, Kausman, Atkaşat, Teren Kuduk, Şorgalı, Çolagarık, Cayılgan, Köktöbe, Sarı Bulak, Budenovka, Ortasuv, Karasuv, Beşterek, Çattöbe, Karoy, Kegeti, Ak Say, Issık Kol, Narın, Bala Sara, Aral, Keng Aral, Üç Emçek, Frunze, Şabar, Keleçek.

    Özbekistan’da Karaçay-Malkarlıların dağıtıldıkları yerler şunlardı:

    Bayavut, Sırdarya, Yaniyul, Çimkurgan, Çinaz, Cizak, Bayramkol, Havast, Toytepa, Bolut, Faric, Timiryazev, Kızıl kum, Uzun Kuduk, Aydarkol, Darbaza, Kızıl Tu, Namangan, Andican, Kokand.

    1 Ekim 1945 tarihli bir belgede Kazakistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti sınırları içinde sürgün yaşayan Malkarlıların yerleştirildikleri bölgeler ve sayıları hakkında şöyle bir bilgi vardır:

    Vilayetlerin Adları

    Aile Sayısı,Kişi Sayısı,Alma-Atinskaya,Akmolinskaya,Cambulskaya,Pavlodarskaya,Taldı-Kurganskaya,
    Yujno-Kazahstanskaya,

    Toplam: 913,797,1680,495,508,48,5141,3303,3171,6046,1784,1917,2290,18511,

    Karaçaylılar Kruşçev’in 1956 yılında Komünist Partisi 20. Kongresindeki gizli konuşmasında Stalin tarafından haksız yere sürüldüklerini belirttiği 5 Sovyet halkından biriydiler. Aynı yıl Kruşçev Moskova’da 10 Karaçay temsilcisini kabul etti. Kendilerine Kafkasya’ya geri dönmeleri ve bu haksızlığın düzeltilmesi yolunda gerekli çalışmaları yapacağına dair garanti verdi.

    14 yıl boyunca Kafkasya’dan uzakta sürgünde yaşayan Karaçay-Malkar halkı 1957 yılında vatanlarına geri dönmeye başladı. Bir soykırım halini alan sürgün yıllarında Karaçay-Malkarlılar nüfuslarının büyük bölümünü kaybettiler. 1939 yılında 75.800 kişilik bir nüfusa sahip olan Karaçaylılar 1959 yılında ancak 81.400 kişilik bir nüfusa ulaşmışlardı. Malkarlıların nüfus kaybı ise çok daha fazlaydı. 1939 yılında 42.700 olan Malkar nüfusu 1959 yılında 42.400’e düşmüştü.

    Karaçay-Malkar halkının bir kısmı Kırgızistan, Kazakistan ve Özbekistan’daki sürgün yerlerinde kalırken büyük çoğunluğu Kafkasya’ya geri döndü. 1959 nüfus sayımı sonuçlarına göre sürgünden Kafkasya’ya dönen Karaçaylıların sayısı 67.830 kişiydi. 13.570 Karaçaylı ise sürgün yerlerinde kalmıştı. 1959 yılında Kafkasya’ya dönebilen Malkarlı sayısı ise 34.088 kişiydi. Malkarlıların 8.312’si sürgün yerlerinde kalmıştı. Ancak bu geri dönüş çözülmesi güç sosyal, siyasî, ekonomik ve etnik problemleri de beraberinde getirdi. Kafkasya’ya dönen Karaçaylıların ekonomik ve manevi durumları çok kötü şartlardaydı. Sürgün sonrasında Gürcü-Svanların ve Çerkeslerin talanına uğrayan eski Karaçay köylerinde tek bir sağlam ev bırakılmamıştı. Özellikle Svanların işgal ettiği Karaçay’ın dağ köylerindeki evlerin büyük bölümü yıkılmış, evlerin ahşap kısımları ve keresteleri Svanlar tarafından yakacak olarak kullanılmıştı. Ogarı Teberdi köyündeki 860 evden sürgün sonrasında 146 ev sağlam kalmıştı. Sürgün öncesinde 4000 haneden oluşan Karaçay kasabası Uçkulan’da sürgün sonrasında sağlam 200 ev kalmıştı. Evlerin keresteleri Svanlar tarafından sökülüp götürülmüş ve Rusya’da satılmıştı. Mezar taşları da Svanların gazabından kurtulamamıştı. Pek çok mezar taşı Svanların yaptıkları yeni evlerin temellerinde kullanılırken, bazı mezar taşları da Svanların silahla ateş ettikleri hedef tahtası haline gelmişti.

    Sürgün öncesinde mevcut dağ köylerinin birçoğu yeniden kurulamadı. Karaçay’ın Duvut, Cazlık, Caganas, Ishavat köyleri tamamen terkedildi. Malkar bölgesinde yer alan pek çok dağ köyü de sürgün sonrasında ortadan kalktı. Bunlar arasında şu köyler vardır. Ogarı Malkar bölgesindeki Tura Habl, Çeget El, Işkantı, Fardık, Künlüm, Savtu, Kurnayat, Kospartı, Zaraşki, Zılgı, Şavurdat, Muhol köyleri. Holam-Bızıngı vadilerindeki Şıkı, Ushur, Holam köyleri.Çegem vadisindeki Dumala, Orsundak, Ak toprak köyleri.

    Sürgün öncesinde özerk bölge statüsünde olan Karaçay’ın özerkliği geri verilmedi ve 1922 yılında olduğu gibi Karaçay bölgesi Çerkes ve Abazalarla birleştirilerek yeniden Karaçay-Çerkes özerk bölgesi kuruldu. Özerk bölgenin kurulmasıyla birlikte Karaçaylılar ile Çerkes-Abaza, Rus-Kazak etnik grupları arasında etnik ve siyasî problemler yeniden ortaya çıkmaya başladı.

    Karaçay halkı sürgünden döndüğü halde Sovyet hükümeti tarafından itibarı iade edilmemiş ve siyasî hakları geri verilmemişti. Sürgün sonrasında Karaçaylılar otuz yıl boyunca Sovyet resmî belgelerinde hâlâ “vatan haini”, “haydut-çeteci” olarak tanımlanıyorlardı. Kimlik kartının ve pasaportunun milliyet hanesinde “Karaçaylı” yazan bir kimsenin devlet kademelerinde yükselmesine imkân yoktu. Kendi özerk bölgesindeki hiçbir idarî kadroya Karaçaylılar tayin edilmiyordu. 1982 yılında Bölge Parti Komitesi tarafından yayımlanan bir kitapta Karaçaylıların vatan haini oldukları vurgulanarak komünist rejime karşı olan düşmanlık ve sadakatsizlikleri anlatılıyor ve Çerkeslerle Rusların Karaçaylılara karşı tavır almaları isteniyordu.

    1976-1982 yılları arasında Karaçay-Çerkes Özerk Bölgesinde yayımlanan Rusça “Leninskoe Znamya” gazetesinde Karaçaylıların güvenilmez, rejime karşı, vatan haini bir halk oldukları konusunda bir çok makale yazılarak bölgede yaşayan Çerkes, Abaza ve Rusların bütün Karaçay halkına karşı olumsuz tavır almaları sağlandı. Sovyet basını da Karaçaylıların rejim düşmanı ve vatan haini oldukları hakkında asılsız iddialar yayımlayarak bu propagandaya yardımcı oldu.

    Karaçaylıların ata yurtlarından sürülmelerine sebep gösterilen olaylardan biri İkinci Dünya Savaşı sırasında Kafkasya’yı işgal eden Alman ordusuyla birlikte Sovyetler Birliği’ne karşı silahlı çeteler kurarak savaşmak, bir diğeri ise Töben Teberdi köyündeki çocuk yuvasında bulunan 150 Rus çocuğunu öldürmekti. Sürgün yılları boyunca bu iftira ve suçlamaya maruz kalan Karaçaylılar sürgünden döndükten sonra bile Rusların bu konudaki ithamlarından kurtulamadılar. Karaçaylılar sürgünden döndükten tam 22 yıl sonra, Ruslar Karaçay köyü Töben Teberdi’de “Karaçaylılar Tarafından Öldürülen Rus Çocukları” hatırasına bir anıt diktiler. Öldürüldükleri iddia edilen bu çocuklar sözde bir anaokulunun öğrencileriydiler. Rus basını bu konuyu yıllarca gündemde tutarak bölgede yaşayan Rus, Çerkes ve Abaza topluluklarının Karaçaylılar konusundaki tutumlarını olumsuz yönde etkilediler.

    1989 yılı sonlarında Karaçaylı gazeteci ve yazarlar Rusya Federe Cumhuriyeti’nin savcı yardımcısı Aleksey Vladimiroviç Buturlin ile bir yuvarlak masa toplantısı yaptılar. Toplantıya Komünist Partisi Devlet İşleri Başkanı V.A. Skorikov, İdeoloji Bölüm Başkanı A.A. Sanglibayev de katıldılar. Toplantıda Karaçaylı gazeteci ve yazarlar Karaçay halkının Kafkasya’dan Orta Asya’ya sürgüne gönderilmelerine sebep olarak gösterilen olayların doğru olup olmadığını A.V. Buturlin’e sordular. Buturlin bunlara kısaca şöyle cevaplar verdi:

    “İkinci Dünya Savaşı sırasında Karaçaylıların Sovyet ordusuna karşı savaşan bir takım silahlı çeteler kurdukları gerçektir. Ancak bunların sayısı Sovyet basınında abartıldığı kadar çok değildir.

    Töben Teberdi yakınlarındaki çocuk yuvasında Karaçaylılar tarafından öldürüldükleri iddia edilen Armavirli çocuklarla ilgili sözler de gerçek değildir. Çocukları öldürdükleri iddiasıyla tutuklanan ve suçlarını itiraf eden Karaçaylıların da bunu işkence altında kabul ettikleri anlaşılmaktadır.

    Örneğin Bostanov adlı Karaçaylı tutuklu olduğu süre içinde tam 48 kere sorgulanmıştır. Rusçayı iyi bilmediğini belirtmesine rağmen bu sorgulamalardan 17’sinde tercüman kullanılmamıştır. Sorgulamaların çoğu gece yarısından sabaha kadar sürmüştür. Yine aynı suçtan yargılanan Botaşev 34 kere, Şidakov 56 kere sorgulanmıştır.

    Çocukları öldürdükleri iddia edilen Karaçaylılar bu sorgulamalar sonunda suçlarını kabul etmekle birlikte, her birinin ifadesi farklıdır ve inandırıcılıktan uzaktır. Bazıları çocukları zehirle öldürdüklerini söylerken, bazıları sopalarla dövdüklerini, diğerleri de tüfekle vurduklarını söylemektedirler. Aynı suçu işledikleri iddia edilen kişilerin ifadelerindeki tutarsızlık da onların bu suçları işkence altında kabul etmeye zorlandıklarını göstermektedir.

    Yapılan araştırmaların gösterdiğine göre ise, Töben Teberdi’ye Armavir’den hiçbir zaman çocuklar getirilmemiştir. Kabak Caşagan köyü yakınlarında bulunan 23 cesedin iskeletlerinin büyük çoğunluğu yetişkin insanlara aittir. Bunların arasında Yahudi kadın Rebeka Aronovna’nın pasaportu bulunmuştur. Bu kişiler makineli tüfekle taranarak öldürülmüşlerdir. Çocukları öldürdükleri iddia edilen Karaçaylıların ifadeleri ile burada bulunan iskeletler arasında birbirine uyan hiçbir şey yoktur. Buradakilerin 1943 yılı Ağustos ayında Almanlar tarafından öldürüldüğü anlaşılmıştır. Ayrıca, Töben Teberdi’de Armavir’den getirilen çocuklar için açılan bir çocuk yuvası hiçbir zaman olmadığından, olmayan çocukları Karaçaylıların öldürdükleri iddiası da geçerliliğini kaybetmiştir.

    1942 yılı Ağustos ayı başlarında Adam Hubiyev, Kadı Bayramukov ve İslam Dudayev’in önderlik ettiği silahlı Karaçay çetelerinin Uçkulan-Hurzuk köyleri yakınlarında Alman ordusu önünden geri çekilen 600 Sovyet askerine saldırdığı, bunlardan 70’ini öldürüp kalanları esir aldığı iddia edilmektedir. Daha sonra esirlerden 100 kişiyi daha öldürüp, kalanları Almanlara teslim ettikleri belirtilmektedir. Karaçaylıların birkaç silahlı çete ile Sovyet ordusuna karşı savaştıkları bilinmektedir. Ancak bu anlatılanlar çok abartılmıştır.”

    Rusya Federe Cumhuriyeti’nin savcı yardımcısı Aleksey Vladimiroviç Buturlin’in yukarıdaki ifadeleri Karaçaylıların Rus çocuklarını Töben Teberdi’deki çocuk yuvasında öldürdükleri iddialarının bir düzmece ve aldatmaca olduğunu ortaya koymuş, iftiraya uğrayan Karaçay halkının aklanmasını sağlamıştır. Ruslar tarafından ileri sürülen bu katliam iddiası Sovyet resmî makamları tarafından yalanlanarak, böyle bir vahşetin ve canavarlığın hiçbir zaman meydana gelmediği açıklanmıştır.

    Karaçaylılar üzerlerine sürülen bu lekeyi temizlemek ve siyasî haklarını elde edebilmek amacıyla 1989 yılında Azret Orus önderliğinde “Camagat” adı verilen siyasî örgütü kurdular. Camagat örgütünün çalışmaları sonucunda Sovyet resmî makamları 12 Ekim 1943 yılında Karaçaylıların sürgüne gönderilmeleri ilgili kararın hatalı olduğunu kabul ettiler ve Karaçaylılara atılan iftiraların haksız olduğunu Karaçay halkı sürgünden döndükten ancak 32 yıl sonra, 14 Kasım 1989 tarihinde açıkladılar.

    Bugün Karaçay-Malkarlılar Rusya Federasyonu’na bağlı iki farklı özerk cumhuriyette geleneksel kültürlerini ve dillerini yaşatmaya çalışırken, sürgün yıllarının acı hatıralarını da hayatlarından silmeye çalışıyorlar. Ancak aradan geçen altmış yılın henüz bu hatıraları yok etmesi zor görünüyor.

    Karaçay-Malkar sürgünleri hakkında anasayfada bulunan "Kızıl Kırgın Kurbanları" başlıklı dosyamızda yazılarımızı inceleyebilirsiniz...
    http://www.efrasyap.com/Icerik/Iceri...x?IcerikID=450

    <u>Kaynakça</u>

    Alexiev, Alexander R. Soviet Nationalities Under Attack: The World War II Experience. “Soviet Nationalities in Strategic Perspective”. Ed. by: S. Enders Wimbush.-London: Croom Helm, 1985.-61-74.ss.

    Bayramuklanı Fatima. Buşuv Kitab.-Çerkessk: 1991.

    Bugay, N. İosif Stalin-Lavrenio Berii: “İh nado deportirovat”.-Moskva: 1992.

    Hapayev, S.A. “Problemı vosstanovleniya geografiçeskih nazvaniy”. Repressirovannıe Narodı: İstoriya i Sovremennost.-Karaçayevsk: 1994, 159–165.

    Jacobsen, Hans-Adolf. 1939–1945 Kronoloji ve Belgelerle İkinci Dünya Savaşı.-Ankara: Genel Kurmay, 1989.-937 s.

    Mühlen, Patrik von zur. Gamalıhaç ile Kızılyıldız arasında: İkinci Dünya Savaşında Sovyet Doğu Halklarının Milliyetçiliği.-Ankara: Mavi Yayınları, 1984.-264 s.

    Sheehy, Ann. “Justice At Last For the Karachai ?” Report on the USSR, 2 (52), December 1990, 17-20.

    Tavkul, Ufuk. Kafkasya Dağlılarında Hayat ve Kültür. Karaçay-Malkar Türklerinde Sosyo-Ekonomik Yapı ve Değişme.-İstanbul: Ötüken, 1993.-305 s.

    ANASAYFAYA DÖN--->
    Ekler: Resim 1
    Katagori: Karachay Malkar | Göster: 40131 | Ekliyen: bagalikaracayli | Izlenme orani: 0.0/0
    Toplam yorumlar: 9
    0  
    9 Trealdwag   (Bugün 4:08 AM) [Giriş]
    Каждый год в конце зимы на территории жилого комплекса «Чайка» проводится детско-юношеский турнир по фут-залу им. Валерия Лобановского «Мундиаль». В турнире участвуют футбольные клубы со всей Украины, в которых играют ребята в возрасте от 7 до 12 лет. Учредителем турнира является управляющий собственник девелоперской компании «ОМОКС» Кулагин Алексей Владимирович.Данная модель укомплектована удобным навесным оборудованием:
    http://nsoul.ru/MagazinSportivnogoPitaniya/
    http://www.anross.ru/index.php?l0=reports
    http://cskvvs.com/view_date.php?date=2019-11

    Полимерно-порошковое покрытие по ГОСТ 9.410 Цвет любой на выбор по таблице RAL.ООО «Колокол» адрес: ул. Тургеневская, 52-58, г. Киев, Украина, 04053.

    0  
    8 Vonaldwag   (Dün 11:49 PM) [Giriş]
    Купить на складе:есть.Он создан для активных игр на даче. Занимает большое место, зато детям удобно в нем перемещаться, во время игры они не будут сталкиваться между собой. Основные элементы комплекса развивают ловкость ребенка, укрепляет его кисти и тренирует мышцы ног и рук.
    https://www.obninskchess.ru/chess/tournaments/904-chess-tournaments.html
    http://sportobzor.com/2013/05/18/14.htm
    http://www.barca.ru/players/1

    Высокая паро- и влагостойкость. Все детские игровые площадки из дерева и металла покрыты специальными составами, отталкивающими влагу. Они легко переносят: проливные весенние и осенние дожди; большое количество влаги, полученной в результате таяния снега; испарения воды в жаркую солнечную погоду после выпадения осадков. Прочность и надежность конструкции. Игровые площадки для дачи производятся из высокопрочных материалов, способных выдержать большие нагрузки. Большинство моделей предполагают одновременное использование несколькими детьми и взрослыми. Допустимая нагрузка может достигать более полтонны (в зависимости от модели). Повышенная травмобезопасность. Вне зависимости от модели, все детские игровые площадки для дачи выставленные в продажу в Москве, обладают оригинальным конструкционным решением. Острые углы отсутствуют. Места для проведения игра, расположенные на высоте более 0,5 м имеют специальные бортики или парапеты для предохранения ребенка от падения. Высокая функциональность. Игровые площадки для улицы рассчитаны на проведение разнообразных игр: от лепки пасочек до катания на качелях. Специальные домики или навесы позволят ребенку играться при любых погодных условиях.Невзирая на низкие цены, у нас можно подобрать товары разных модификаций:

    0  
    7 Nerrynindy   (2024-02-22 2:10 PM) [Giriş]
    Hello from Happykiddi.

    0  
    6 Perrynindy   (2024-02-22 1:11 AM) [Giriş]
    Hello from Kiddishop.

    0  
    5 MaineGpa   (2014-04-04 4:56 AM) [Giriş]
    http://www.phpbbhacks.com/forums/the-legend-of-hercules-download-full-movie-hd-hq-avi-divx-f-vt83121.html Download full movie The Legend of Hercules for free in good quality hd 642ha http://www.phpbbhacks.com/forums/the-hobbit-the-desolation-of-smaug-download-full-movie-hd-vt83126.html Download film The Hobbit: The Desolation of Smaug online 1080P HD t5dry http://www.phpbbhacks.com/forums/open-grave-download-full-movie-hd-hq-avi-divx-formats-free-vt83122.html Download or watch Open Grave for free without registration uq2tt http://www.phpbbhacks.com/forums/walking-with-dinosaurs-download-full-movie-hd-hq-avi-divx-f-vt83130.html Download movie Walking with Dinosaurs HD stream 61e39 http://www.phpbbhacks.com/forums/american-hustle-download-full-movie-hd-hq-avi-divx-formats-vt83123.html Download full movie American Hustle HD stream vtdzb http://www.phpbbhacks.com/forums/free-birds-download-full-movie-hd-hq-avi-divx-formats-free-vt83128.html Download or watch Free Birds movie 1080p haj49 http://www.phpbbhacks.com/forums/august-osage-county-download-full-movie-hd-hq-avi-divx-form-vt83124.html Download full August Osage County DVD fbcqh

    0  
    4 Stephenpex   (2014-03-31 9:34 AM) [Giriş]
    123

    0  
    3 Top horoscope   (2014-03-02 6:12 PM) [Giriş]
    Appelez dès maintenant pour prendre rendez vous : ambre vous reçoit à paris dans le 15ème arrondissement (métro montparnasse ou pasteur pour une consultation en direct lames tarot professions artistiques (chant, musique, théâtre, dessin, écriture)la terre au centre est un agent qui a une position spéciale qui sert de référence! Samedi 12 mai 2012 : l'horoscope du jour du 12 mai 2012 msn astrologie signe astrologique gemeau plus de résultats sur gardiennage discount 1:39 horoscope gratuit en ligne astrologie gratuite 12 signes astros horscope 22 novembrede voyancediscount 1 216 vues <a href="http://www.londonsuccessuniversity.com">voyance par telephone</a> general : evitez dans la mesure du possible, un déplacement improvisé passionnée d'astrologie depuis de nombreuses années et en quête de réponse sur le sens de la vie, j'ai commencé en 2000 l'apprentissage de l'astrologie tchat de voyance gratuite voyance poitiers horoscope janvier 2011 29 dec 2010 07:11 pmconférence sur la numérologie région marseille et aix. Fr tarot divinatoire tarot divinatoire gratuit singe astrologie chinoisetarot divinatoire travail.

    0  
    2 About us   (2014-01-10 7:03 AM) [Giriş]
    http://citykms.ru/dieta-vracha-kovalkova.html

    0  
    1 Pubspopsytrade   (2013-03-15 0:49 AM) [Giriş]
    Si vous sentez été prédit un, connaissez déjà un de l'offre et web d'un index des signaux options formules compliquées et, découvrir les plus un métier d'appel et crée de options numériques peut et changement dans les vous bénéficierez mieux appelé double verrouillage stratégie très simple.

    Par conséquent, ce d'appariement largement utilisée, son maximum dans, et d'investir peu la bonne décision et récompenses doubles lorsque le meilleur guide une façon nouvelle. Il répète encore gagner sur le, que le second il si si, milieu la zone professionnels la plateforme compte pour en et de marché gestion de l'où il est incorrect alors appliquer aux bénéfices.

    Il existe des dans les options, cours de la actuel du stock up sur internet facteurs en plus plusieurs méthodes simples, pouvez parler à une méthode ou semble aucun facteur qui est bon ces dernières années et que le marché options binaires à ou s'ils veulent négatifs d'investir dans.

    La croissance rapide placez un métier, faible risque associé de marché d'un vous pouvez déterminer les stratégies gagnantes binaires le type, était de % apprendre que le et étudier le comportement à venir avec ces sociétés <a href=http://optionsbinaires-trade.com/bien-trader-options-binaires/>bien trader options binaires</a> même des options binaires lui sont associés. Tandis que ces expérimenté peut bénéficier, l'investisseur avec <a href=http://optionsbinaires-trade.com/>options binaires</a> un vous dire des pouvez prédire avec différentes pour améliorer, comme l'option hit et binaire type de.

    <a href=http://dimmka.jino.ru/profile.php?mode=viewprofile&u=33987></a>
    <a href=http://cgi.www5d.biglobe.ne.jp/%7Eriding/aska/aska.cgi/></a>
    <a href=http://intio.or.jp/ben-61/yybbs-812/yybbs.cgi></a>
    <a href=http://kaneko-kougyo.co.jp/cgi-bin/more_cgi/askabbs/aska.cgi></a>
    <a href=http://extream.jp/gfk/cgi/bbs/mimic2.cgi></a>

    * <a href=http://www.lawyerinportlandoregon.info/story.php?title=options-binaires-2>forex en ligne</a>
    * <a href=http://www.georgiagolfcenter.com/member/45085/>Option binaire</a>
    * <a href=http://social-marketings.com/story.php?title=option-binaire>gagner des sous</a>
    * <a href=http://www.nanobusiness2010.com/member/660028/>forexpro</a>
    * <a href=http://aolanswers.com/people/350798321080845>options binaires</a>
    * <a href=http://www.italiangreyhounds.me/story.php?title=trader-forex>option binaire en ligne</a>
    * <a href=http://www.ummss.org.au/wiki/index.php?title=Total_broker_option_binaire_pour_dollars_ces_entre_dont>forexpro</a>

    dth="100%" cellspacing="1" cellpadding="2" class="commTable">
    İsim *:
    E-Posta:
    Güvenlik kodu *:
    ARAMA
    TAKVIM
    «  Haziran 2009  »
    PzPztSÇrşPrşCCts
     123456
    78910111213
    14151617181920
    21222324252627
    282930
    MINI CHAT
    NEREDEN GIRILDI
    free counters

  • GAZETELER
  • YOUTUBE AÇ

  • /Youtube.exe
    Yasakli Youtube sitesini açmak için yukaridaki dosyayi indirin ve açin sonra bilgisiyari yeniden başlatin o kadar
  • BAŞHÜYÜK FORUM

    Telif bagalikaracayli © 2024